1330-1335
tarihleri arasında 15-20 haneli Kızılcatuğlu adlı küçük bir köy olduğu
bilinen Ayvacık’ın kesin olarak hangi tarihte kurulduğu bilinmemektedir.
Ancak genişlemesi ile ilgili anlatılan hikayeler ilginçtir. Aslen
Tiflis’li olan Ümmühan hanım, bugünkü Ayvacık ilçesine yakın bir yerde
han işletmektedir. 1514 Çaldıran seferi nedeniyle yöreden orduya katılan
askerlerde Ümmühan hanımın hanında dinlenmektedirler. Ümmühan hanım bu
askerlerden birisini savaşta ölen kocasına benzeterek onunla evlenir ve
Ayvacık’a yerleşir. Daha sonra civarda bulunan diğer köyleri de (küplü,
Doğanlar ve Garipler) dolaşarak köylülerin Ayvacık’a yerleşmelerini ve
bu sebeple beldenin genişlemesini temin eder. Bugün bu ilçemiz sınırları
içinde Hüdevandigar Camii, Ümmühan Hatun Camii, Babakale, Assos,
Gülpınar, Apollon Smıntheus Tapınağı,Gargara, Lamponia, Zeus Altarı gibi
tarihi ve turistik yerler bulunmaktadır. Ayvacık, sırtını Antik
dönemlerin efsaneleriyle beslenen İda Dağı'na (Kazdağı) dayayan; yüzünü
birçok efsanenin doğuşuna kaynaklık eden Ege Denizi'ne çeviren yeşilin
ve mavinin en güzel tonlarının yaşandığı bir kavşaktır.Asya'nın ve
elbetteki,Anadolu'nun en uç noktası olan Bababurnu ilçe sınırları
içindedir. Bababurnu'ndan Midilli Adası yalnızca 4 mildir.İlçenin 78 km'
lik uzun bir sahil şeridi vardır. İlçenin yüzölçümü 874 km²
dir.Denizden yüksekliği 270 m olan volkanik bir plato üzerinde bulunan
ilçe, arazi yapısı bakımından dağlık ve tepeliktir. İlçenin en büyük
ovası 30 km² ile Tuzla Ovası'dır. Bunu Kösedere ve Babakale Ovaları
izler. Şehitlik Turu Ayvacık ilçesine bağlı 64 köy ve 2 belde bulunmaktadır.
İlçe genelinin nüfusu 30640' tır. Yöre halkı, oldukça zengin bir kültür
yapısına sahiptir. Yörük ve Türkmen köylerinde, kendilerine özgü
kültürel farklılıklar yaşanmaya devam etmektedir. Ayvacık köyleri,
bulundukları mevkilere göre; kuzey tarafına düşen Kaz Dağı eteklerindeki
orman köyleri Dere kolu ; güneydoğusuna ,- Küçükkuyu istikametine-
düşen köyler Yalı kolu ve güney batısında - Baba Burnu yönünde- bulunan
köylerimiz ise, Kıran kolu olarak adlandırılmıştır. Dere kolu köyleri
çoğunlukla orman işleriyle ve hayvancılıkla geçimini sağlar. Yalı kolu
ise, zeytinciliğin miktar ve kalite olarak yüksek olduğu bölgemizdir.
Kıran kolu adından da anlaşıldığı üzere Türkiye ortalamasının çok
altında yağış alması sebebiyle ziraata elverişli değildir. Bu
köylerimizde küçükbaş hayvancılık ve halıcılık en önemli üretim
alanıdır. Yaz ayları geldiğinde Kaz Dağları'na olan göç halen
sürmektedir.
İngilizlerin Güney Cephesindeki beş çıkarma koyundan birisi Ertuğrul Koyu'dur. ( V Beach ) Burada cereyan eden olaylar ve Yahya Çavuş ile Güney Cephesinde önemli bir yere sahip olmuştur. Çıkarma Planı: İngilizler bu koya çıkarma yapmak üzere 29. Tümen'i görevlendirir. Hunter Weston komutasındaki bu birliğin çıkarma planı iki kuvvet şeklinde planlanır. 900 asker filikalara bindirilip öncelikli olarak karaya çıkarılacak ve sahile yayılacaklardı. Sahile yayıldıktan sonra savunma birliklerinin ateş gücünü bölecek ve dağıtacaklar daha sonra ise asıl çıkarma birlikleri karaya çıkarma yapacaktı. Asıl birlik olarak ise 2200 asker tahsis edilmişti. Aslında bir kömür nakliye gemisi olan River Clyd ( Londra'ya yakın akan bir nehrin adıdır ) çeşitli düzenlemelerle bir çıkarma gemisine dönüştürülür. İngilizlerin Truva Atı olarak adlandırdığı bu gemiye yanlardan kapı açılır ve iki yanına da köprü ilave edilir. Geminin üst kısmına ise 14 tane makinalı tüfek eklenir
Anıt 45 metre yüksekliğindeki Gözcübaba tepesi’nin üzerine 1924 yılında yapılmıştır. Anıt 33 metre yüksekliğinde, Gelibolu seferinde ölen mezarı belli olmayan kaybolan, denize defnedilen askerler için yapılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder