Çanakkale Şehitlik Turu

Çanakkale Şehitliklerini gezmek istiyorsanız öncelikle yapmanız gereken internet yada telefon yoluyla gezmek istediğiniz günden bir gün önce bizlere ulaşarak yerinizi ayırtmanız veya biletinizi almanızdır. Çanakkale Şehitlik gezilerinde bir standart söz konusudur. Gezi standardı yol güzergahına bağlı olarak yıllardır belirli bir çerçeveye oturmuş durumda idi. Fakat 14 yıllık tecrübemize ve konu üzerindeki hakimiyet ve uzmanlığımızla sizler için özel bir güzergah hazırladık. Güzergahımız orjinal savaş kronolojisini ( olayların cereyan etme sıralamasını ) takip etmektedir. Hemen sizlere Günübirlik Çanakkale Şehitlik Turu programımızın içeriğinden bahsedeyim. Yazımın başında da belirttiğim gibi işinizi şansa bırakmamak için bir gün öncesinden bizlere ulaşarak yerinizi ayırtıp rezervasyon yapmanızı rica ediyorum. Buluşma saatini takip ( 08.30 ) buluşma noktamızda sizlerle bir araya geliyoruz. Erken bile gelmiş olsanız bizleri beklemek zorunda kalmıyorsunuz. Buluşma saatin...

Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 90. yıldönümü dolayısıyla konser düzenlendi. Gelibolu Belediyesi tarafından kale içinde düzenlenen kurtuluş konseri ilkokul öğrencilerinin folklor gösterileri ile başladı. Havanın soğuk olmasına aldırmayan 3 bin civarında Gelibolulu konser alanına sığmayıp yollara taşınca zaman zaman kapanan yolu sahneden yapılan anonslarla açıldı. Kurtuluş konserinin ilk sanatçısı olan Gonca Nazlı, Sibel Can'a olan benzerliği ile dikkat çekerken, onun söylediği şarkılarıyla sesinin benzerliğini de seyircilere yansıtarak büyük alkış aldı. Son olarak sahneye Rumeli türküleriyle Burhan Güneş geldi. Güneş kahramanlık türküleriyle başladığı programında yaşlılara, sevda türküleriyle orta kesime ve hareketli türkülerle de gençlere hitap etti. Güneş, zaman zaman sahneye aldığı genç kızları Roman havalarıyla oynattı. Belediye Başkanı Mustafa Özacar, "90. kurtuluş yıl dönümüzü coşkuyla kutladık. Bizlere bu vatanı emanet eden şehitlerim...

Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde, jandarma ekiplerince düzenlenen operasyonda 430 paket kaçak sigara ele geçirildi. Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Lapseki'nin Şevketiye köyünde ikamet eden M.C. isimli şahsın Lapseki ve köylerinde kaçak sigara satacağı ihbarını alınca harekete geçti. Şüpheli, otomobiliyle birlikte Adatepe köyü meydanında yakalandı. Çeşitli markalarda toplam 430 paket kaçak sigara ele geçirildi. Kaçak sigaralar ve şüpheli şahsa ait araca el konuldu. Gözaltına alınan M.C. isimli şüpheli, ifadesinin alınmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Eceabat İsmetpaşa Mahallesi Çamburnu'nda yaşayan vatandaşlar, Muharrem ayı dolayısıyla buradaki mescitte aşure etkinliği gerçekleştirdi. Etkinliğe, 57. Alay Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği üyeleri de katıldı. Çamburnu sakinlerinden Nejdet Söylemez, Muharrem ayının Müslüman alemi için ayrı bir önemi olduğunu belirterek, bu ayda birlik ve beraberliğin pekiştirildiğini söyledi. Söylemez, önümüzdeki yıl 57. Alay Camisi tamamlandıktan sonra da bu etkinliklere devam edeceklerini bildirdi. Kadınların hazırladığı aşure, öğle namazından sonra vatandaşlara ikram edildi.

Lapseki'de, 460 paket kaçak sigara ele geçirildi. Bir ihbarı değerlendiren jandarma ekipleri, M.Ç idaresindeki 17 LK 046 plakalı otomobili Adatepe köyünde durdurdu. Araçta yapılan aramada, 460 paket kaçak olduğu belirlenen sigara ele geçirildi. Gözaltına alınan zanlı, adliyeye sevk edilecek.

Sezonunda bolca lüferle yüzleri gülen Eceabatlı balıkçılar, bu kez de genelde lakerda yapımında kullanılan torik avladı. Bu yıl Çanakkale Boğazı'nda lüfer ve palamudu adım adım takip eden Eceabatlı balıkçılar emeklerinin karşılığını gün gün alıyor. Daha önce binlerce palamut ve lüfer avıyla sezonda iyi para kazanan balıkçılardan birinin yüzü, bu kez de avı zor bir balık olan torikle güldü. İlçede balıkçılık yapan ve ağlarını gece Çanakkale Boğazı'nın Kilye Koyu açıklarında denize bırakan Atilla Şimşek, yoğun sise rağmen küçük balıkçı teknesiyle ağlarını toplamaya gitti. Teknesine çektiği ağlarında ağırlığı 4-5 kilogram olan 9 torik balığı gören Şimşek, oldukça mutlu oldu. Şimşek, torikten genelde lakerda yapıldığını ifade ederek, balıkların çiftini 200 liradan kabzımala sattı. -Lakerdanın yapımı- Temizlenmiş olarak alınan torikleri kafası ve kuyruğu gövdeden ayrılır. Kalınca dilimlenen gövde, yıkandıktan sonra iyice temizlenir. Derince bir kaba yoğun tuzlu su hazırlanır ve temi...

Çanakkale Boğazı'nda sabah saatlerinden itibaren etkili olan yoğun sis nedeniyle, boğaz her iki yönden transit gemi geçişlerine kapatıldı. Çanakkale'de sabah saatlerinden itibaren etkili olan yoğun sis, deniz ulaşımını olumsuz etkiliyor. Sis nedeniyle görüş mesafesinin yarım milin altına düştüğü Çanakkale boğazı, gemilerin seyir güvenliği açısından her iki yönden transit gemi geçişlerine kapatıldı. Çanakkale - Eceabat ve Çanakkale - Kilitbahir şehir hatları seferleri ise devam ediyor. Sisin etkisini yitirmesinin ardından, boğaz yeniden trafiğe açılacak.

Çanakkale'de, 6 Kasım günü belediye binası önünde üzerine benzin dökerek kendisini yakan Hafize Öcal pişman olduğunu söyledi. 5 çocuk annesi Öcal, "Şimdiki aklım olsa asla böyle bir şey yapmazdım" dedi. Esenler Mahallesi'nde bulunan büfesine yıkım kararı çıkmasına sinirlenen 52 yaşındaki Hafize Önal, belediye binası önünde üzerine benzin dökerek kendisini ateşe vermişti. Çevrede bulunan vatandaşlar tarafından söndürülen Öcal, Çanakkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Vücudunda ciddi yanıklar oluşan Öcal'ın tedavisi sürüyor. Devlet Hastanesi Plastik Cerrahi Servisi'nde yatan Öcal, o an yaşadıklarını ise hatırlamak istemiyor. Benzini nasıl alıp üzerine döktüğünü bilmediğini söyleyen Öcal, yaptığından pişmanlık duyduğunu belirtti. Esenler Mahallesi Yahya Çavuş Cami karşısında 3 yıl önce bir büfe alarak işletmeye başladığını anlatan Öcal, "Çocuklarıma bakmak için böyle bir iş yapmam lazımdı. Çevremdekilerin teşvikiyle bu büfeyi almak istedim. Encümen k...

Çanakkale'nin Barbaros mahallesinde yapımına başlanan Dumlupınar Camii'sinde çalışmaların sağlıklı yürütülebilmesi için cemaat maddi destek bekliyor. Dumlupınar Camisi Yaşatma Derneği Başkanı Mustafa Berkit, inşaat halinde olan camide vatandaşların namazlarını kılmaya başladığını ve yapımı için hayırsever vatandaşlardan yardım beklediklerini söyledi. Üç kat olarak planlanan camide eksikliklerin olduğunu ifade eden Berkit, "Okul, cami, çeşme gibi insanların ve insanlığın faydasına olacak işlerde yapılan yardımlar sonucu amel defteri kıyamete kadar açık kalacaktır. Bu sevaba nail olmak isteyen vatandaşları cami yapımının tamamlanması için derneğe yardım etmesi çağrısında bulunuyoruz. Bizler inancımız gereği biliyoruz ki, Allah için yapılan ibadethanelerin karşılığında Cenabı Hak kul için de cennette köşkler verecektir. Biz elimizden geldiği kadarıyla bu Dumlupınar camimizi bu duruma kadar getirdik. İnanıyoruz ki, vatandaşlarımız bu çağrıya kulak vererek, 'bir tuğla da be...

Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Avustralya ve Yeni Zelandalı yetkililerde yaptıkları görüşmede 2015 yılında Çanakkale Savaşı anma etkinliklerinde savaşa katılan ülkelerden oluşan 'barış korosu' kurulmasını kararlaştırdıklarını söyledi. Vali Güngör Azim Tuna, Avustralya'nın başkenti Canberre'de devlet ve törenler konulu toplantıda Avustralya Gazi İşleri Bakanı Warren Snowdon, Yeni Zelanda Savunma Bakanı Nuthan Guy, Türkiye'nin Canberra Büyükelçisi Reha Keskintepe ile bir toplantı gerçekleştirdi. Ardından emekli Korgeneral ve Anzak Anma Törenleri 100. Yıl Komitesi Başkanı Angus Huston, Gezi İşleri Bakanlığı Müsteşarı Jan Campbell, Gazi İşleri Bakanı Müsteşar Yardımcısı Tim Evans ile 2015 yılında gerçekleştirilecek olan 100. yıl anma etkinlikleri ele alındı. Vali Tuna, etkinliklerin sadece 24-25 Nisan'da düzenlenen anma seremonileriyle sınırlı kalmaması gerektiğini ifade ederek, Avustralya, Yeni Zelanda ve Türkiye ile savaşa katılan diğer ülkelerin de içinde bul...

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı. Gökhan, 25 Kasım'ın insanlık tarihi boyunca kadınlara uygulanan şiddetin, insanlık ayıbının, utancın yıl dönümü olduğu gibi aynı zamanda kadınların erkek egemen toplumsal şiddete karşı duruşunun da yıl dönümü olduğunu bildirdi. 21. yüzyılda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hala şiddet gören, hakarete uğrayan kadınların, töre uğruna öldürülen, eğitim hakkı engellenen genç kızların, tehdit ve baskı unsurlarıyla özgürlüklerinin kısıtlandığını belirten Gökhan, şunları kaydetti: "Son yıllarda kadınlara karşı işlenen cinayetlerin sayısı ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Sadece 2011 yılında 257 kadın öldürüldü, 2012 yılının ilk altı ayında 100'e yakın kadın hayatını kaybetti. Üstelik bu cinayetlerin büyük çoğunluğunun failleri maalesef onların eski eşleri, kardeşleri, akrabalarıydı. Cinsel saldırıya uğrayan kadınlardan çoğu korku, baskı gibi gerek...

İlçenin Antik Çağa ilişkin tarihi konusunda pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Adanın en eski yerleşenlerin  Plasglarelar olduğu bilinmektedir. Miltiades M.Ö. 500’de adayı Atina’ya bağladı. Roma egemenliği altına girinceye kadar Atina yönetiminde kaldı. 1455 yılında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Gökçeada, 1922/1923 yılları arasında yunan işgalinde kaldı. 1923 Lozan Antlaşmasına göre 22 Eylül 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyetine bağlandı. Ada son yıllarda turizme açılma konusunda önemli bir yol katetmiştir. Her yıl adaya gelen yerli ve yabancı turist sayısı artmaktadır. Gökçeada, vahşi doğasında göz alabildiğince uzanan kumsalları, pırıl pırıl denizi, ile yeşili ve maviyi birleştiren kendine has örgüsü ile geçmişle bugünün birlikte yaşandığı harika bir doğa güzelliği. Çeşitli kültürlerin buluştuğu adamızda camiler, kiliseler, manastırlar. Eski Rum evleri ve modern mimari örnekleri bir arada bulunmaktadır. Ada 1456 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osma...

1330-1335 tarihleri arasında 15-20 haneli Kızılcatuğlu adlı küçük bir köy olduğu bilinen Ayvacık’ın kesin olarak hangi tarihte kurulduğu bilinmemektedir. Ancak genişlemesi ile ilgili anlatılan hikayeler ilginçtir. Aslen Tiflis’li olan Ümmühan hanım, bugünkü Ayvacık ilçesine yakın bir yerde han işletmektedir. 1514 Çaldıran seferi nedeniyle yöreden orduya katılan askerlerde Ümmühan hanımın hanında dinlenmektedirler. Ümmühan hanım bu askerlerden birisini  savaşta ölen kocasına benzeterek onunla evlenir ve Ayvacık’a yerleşir. Daha sonra civarda bulunan diğer köyleri de (küplü, Doğanlar ve Garipler) dolaşarak köylülerin Ayvacık’a yerleşmelerini ve bu sebeple beldenin genişlemesini temin eder. Bugün bu ilçemiz sınırları içinde Hüdevandigar Camii, Ümmühan Hatun Camii, Babakale, Assos, Gülpınar, Apollon Smıntheus Tapınağı,Gargara, Lamponia, Zeu...

Çanakkale’nin neyi meşhur, Çanakkale’de ne yenir diye merak ediyorsanız, görmenizi tavsiye ettiğimiz yerler ve tatmanızı önerdiğimiz lezzetler şöyle: Bozcaada gezisi: Dünyaca ünlü üzüm bağları, antik dönemlerden günümüze kadar uzanan sürükleyici tarihi, eski Rum evleriyle bezenmiş dar sokakları ve enfes koyları için Bozcaada kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri. Özellikle şaraba meraklıysanız, şarap tadımı yapmanız için ideal bir tatil yöresi. Gökçeada gezisi: Tarihi ve doğal güzellikleri, yeşil ve mavinin kucaklaştığı koyları, manastırları, kiliseleri ve Grek kültürüyle yoğrulmuş eski rum köyleri için her yerini görmekte fayda var Gökçeada’nın. Truva Antik Kenti: M.Ö. 3000’li yıllara uzanan geçmişi ile dünyanın en ünlü ve önemli antik kentlerinden olan Truva Antik Kenti, Ezine ilçesindedir. Dünya tarihinin en önemli olaylarından biri olan Truva Savaşları’nın meydana geldiği yer olan antik kent Çanakkale’de mutlaka görmenizi önerdiğimiz yerlerden.

Çanakkale Belediyesi'nin "Yeşil Yerel Yönetim ve Kültür Merkezi Binası ile Yakın Çevresinin Düzenlenmesi Ulusal Mimari Proje Yarışması" sonuçlandı. Çanakkale Belediyesi'nin 6 Ağustos tarihinde ilan ettiği ve 5 Kasım tarihinde sona eren "Yeşil Yerel Yönetim ve Kültür Merkezi Binası ile Yakın Çevresinin Düzenlenmesi Ulusal Mimari Proje Yarışması"na 38 eser katıldı. Jürinin Ülkü Altınoluk, Emre Aysu, Harun Batırbaygil, Orhun Köksal ve İsmail Erten'den oluştuğu kurulda 38 eser arasından 20-22 Kasım tarihleri arasında yapılan değerlendirme sonucu 3 derece ve 5 mansiyon ödülü alacak eserler belirlendi. 38 eser içinden yarışmanın birinci ekip temsilcisi Seden Cinasal Avcı'nın olduğu proje olurken, ikinci ekip temsilciliği ise Yakup Hazan'ın projesi oldu. Yarışmada üçüncülüğü ise Ömer Selçuk Baz'ın yaptığı proje kazandı. Dereceye giren projeler 27 Kasım tarihinde düzenlenecek ödül töreniyle sergilenecek. Dereceye giren projeler halkın görüşüne sunul...

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Çanakkale Şubesi tarafından Öğretmenler Günü nedeniyle yapılan basın açıklaması renkli görüntülere sahne oldu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer maskesi takan bir eğitimci, atama bekleyen öğretmenlere kuş yemi attı, temsili olarak bayılan öğretmenlere ise "Boş vaat sendromu" teşhisi konuldu. Eğitim-İş Çanakkale Şubesi tarafından Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasına CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Çanakkale Belediye Başkanvekili Muharrem Erkek, CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, merkeze bağlı Kepez beldesinin CHP'li Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan ile sendika üyeleri katıldı. Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir, grup adına yaptığı açıklamada, Cumhuriyet'in ilk yıllarında ekonomik ve sosyal statüsü en üst sıralarda olan öğretmenlerin Ak Parti iktidarı döneminde, itibarsızlaştırılmaya çalışılarak açlık sınırına yakın bir ücrete mahkum edildiği...

Çanakkale'nin Biga ilçesinde, emekli öğretmene kızı unutulmaz bir sürpriz yaptı. Gülten Arıkan, emekli öğretmen olan babasını öğretmeler gününde öğrencileriyle buluşturdu. Biga ilçesinde yaşayan Gülten Arıkan, emekli sınıf öğretmeni babası Habil Arıkan'a unutamayacağı bir öğretmenler günü yaşattı. Gülten Arıkan, babası Habil Arıkan için, öğretmen arkadaşlarını ve öğrencilerini bir araya getirdi. 1995 yılında öğretmenlikten emekliye ayrılan Habil Arıkan'ın (76) kızı Nurten Arıkan, babasına öğretmenler günü sürprizi yaparak, öğrencilerini ve öğretmen arkadaşlarını bir düğün salonunda topladı. Kızının ısrarıyla Nar Çiçeği Düğün Salonu'na giden Habil Arıkan, karşısında eski öğrencilerini görünce şok oldu. Uzun süre şoku üzerinden atamayan Arıkan, öğrenci ve arkadaşlarıyla hasret giderdi. Eski öğrenciler eski günleri yad etti. Habil Arıkan'a plaket verilirken, öğretmenler günü de pasta kesilerek kutlandı. Karşısında öğrencilerini görünce şok olduğunu söyleyen Arıkan, ...

Çanakkale’nin varoluş nedeni, boğaz kenarındaki Kala-i Sultaniye günümüzdeki adıyla Çimenlik Kalesi’dir. 1463 yılında kalenin yapımı ile Osmanlı yerleşimi olmuştur. Marmara ve Ege denizlerini birleştiren Boğaz'daki şehir ve kasabaların en büyüğü ve il merkezidir. Boğazın doğu kıyısında ve en dar yerinde kurulmuştur. Burada denizin şekli tıpkı bir çanağı andırır. Bugünkü ismini buradan alır.  Bir diğer düşünce ise konumu nedeni ile ticari yönden zengin olan Çanakkale adını varoluş nedeni Çimenlik kalesinden ’’kale’’ ve seramik çanak  ticaretindeki ününden dolayı ‘’çanak’’kelimelerinin birleşimi ile almıştır. Tarihi yapılardan da anladığımız kadarıyla uzun yıllar Osmanlılar , Ermeniler, Yahudi, Museviler  ve Levantenlerin ( ticaret için gelmiş ve yerleşmiş Avrupalılar) iç içe uzun yıllar birlikte yaşamışlardır.    Tarihi: Osmanlının kurduğu  az sayıda şehirlerden biri Çanakkale’dir. Fatih Sultan Mehmet 1453 ‘de İstanbul’u aldıktan sonra İst...

Ocak 1915’te Tekirdağ bölgesinde kurulan 19.Tümenin komutanlığına atanan Mustafa Kemal, kısa sürede tümenini kurmuş, 25 Şubat 1915’te Çanakkale Savaşlarına katılmak üzere Eceabat’a gelmiş, burada ikmal yaptıktan sonra 17 (18) Nisan 1915’te Bigalı Köyü’ne gelerek buradaki bir köy evini kendine karargah yapmıştı. Bir hafta sonra savaş başlamış, olanca hızıyla sürüyordu. Atatürk bugünlerde Bigalı’daki karargahında taarruz planlarını hazırlıyor, buradan cephenin en ön saflarına kadar gidiyordu. Çanakkale Savaşlarından sonra, Atatürk’ün Bigalı’daki karargahı yine eski sahipleri tarafından uzun yıllar ev olarak kullanıldı. Bu evde Atatürk’ün uzun gün ve geceler geçirdiğini, petrol lambalarının sabahlara kadar yandığını herkes biliyordu. Şu anda, o günlerde kullanılan eşyalardan sadece bir masa kalmıştır. Bigalı Atatürk Müzesi kurma komitesi adıyla bir komite kuruldu. Bu komite ilk iş olarak,1969 yılında evin dış kapısı üzerine “M. Kemal Atatürk’ün 1915 tarihindeki 19.Tümen k...

Çanakkale kara muharebeleri uzadıkça insan öğüten bir değirmene döner. Güney cephesine taze kuvvet olarak yaz ortasında, 6’ıncı tümenin Kaymakam Yarbay Hasan Bey komutasındaki 17’inci Alay’da gelir. 11 – 12 Temmuz tarihlerinde Fransız’larla Kereviz derede çok kanlı ve her iki tarafın büyük kayıplar verdiği muharebeler yapılır. Savaş durduğunda Kaymakam Yarbay Hasan Bey kayıpları görüp yaralıları tedaviye götürülmesini takip ederken yaralı rolü yapan Fransız bir askerin birden fırlayarak üzerinde sakladığı kamayı Hasan Bey’e saplayarak şehit eder. Yıllar sonra bu olaya genç bir teğmen olarak şahit olan Org. kadar yükselen Muzaffer ALANKUŞ onu gömdükleri yeri bularak komutanının şehitliğini yaptırır.

Çanakkale boğazının savunmasını güçlendirmek amacıyla Sultan II Abdülhamit’in emriyle Asaf Paşa tarafından Ertuğrul tabyası 1895 yılında yapılır. Tabyada üç adet cephanelik ve cephaneliklerin arasına Almanlardan satın alınan 2 adet 240 / 35 mm. lik top yerleştirilir. Çanakkale 18 Mart 1915 deniz savaşı öncesi 19 ve 25 Şubat’taki bombardımanda tabya iş göremez hale gelir. Savaş sonrasında vatanımızı işgal eden İngiliz’ler savaş alanındaki topları tahrip ederler. Bugün tabyadaki top namlusu ise içinde kalan top mermisi sebebiyle parçalanamayıp günümüze kadar ulaşır. Tabyaya ilk restore 2006 yılında yapılmıştır. Dünyadaki sanayi devrimiyle birlikte silah ve savunma sistemleri de değişikliğe uğramıştır,

Çanakkale’nin varoluş nedeni, boğaz kenarındaki Kala-i Sultaniye günümüzdeki adıyla Çimenlik Kalesi’dir. 1463 yılında kalenin yapımı ile Osmanlı yerleşimi olmuştur. Marmara ve Ege denizlerini birleştiren Boğaz'daki şehir ve kasabaların en büyüğü ve il merkezidir. Boğazın doğu kıyısında ve en dar yerinde kurulmuştur. Burada denizin şekli tıpkı bir çanağı andırır. Bugünkü ismini buradan alır.  Bir diğer düşünce ise konumu nedeni ile ticari yönden zengin olan Çanakkale adını varoluş nedeni Çimenlik kalesinden ’’kale’’ ve seramik çanak  ticaretindeki ününden dolayı ‘’çanak’’kelimelerinin birleşimi ile almıştır. Tarihi yapılardan da anladığımız kadarıyla uzun yıllar Osmanlılar , Ermeniler, Yahudi, Museviler  ve Levantenlerin ( ticaret için gelmiş ve yerleşmiş Avrupalılar) iç içe uzun yıllar birlikte yaşamışlardır.  

Çanakkale deniz savaşları içinde Mesudiye savaş gemisinin yeri ayrıdır. Mesudiye savaş gemisi, savaş sirasında İngiliz denizaltısı B11 tarafından vurularak batırılmıştır. Boğaz savunmasını güçlendirmek amacıyla, Mesudiye Gemisinden sökülen ağır toplar, Anadolu kıyısında ki “Mesudiye Tabyası’na” yerleştirilmiştir. Zırhlı ise kepez ile çanakkale arasındaki sarısığlı mevkiine demirletilmiştir. Zırhlı, mayın tarlaları ve belirli bir bölgeyi koruyacak şekilde “Set Bataryası” olarak kullanılmak üzere KEPEZ ile Dardanos Bataryalarına yardımla görevlendirilmiştir. Gemi, savaşın ilk anlarında yara almıştır. Su bölmeleri olmamasından dolayı yan yatarak sulara gömülmüştür. Boğaza yerleştirilen topların bir kısmı ise Edirne Müstahkem Mevkii’nden getirilmiştir

Eski Osmanlı hisarı olan Kumkale, antik Truva’nın kalıntılarından 5 kilometre uzakta ve Çanakkale’nin 45 kilometre güneyindedir. 17. yüzyıldan kalmadır ve boğazın dış tarafta kalan ilk savunmasının bir parçası olarak inşa edilmiştir. Kumkale’den Gelibolu tam anlamıyla acık bir şekilde görülebilir ve Türk bataryaları, savaş boyunca Seddülbahir’deki Müttefik mevzilerini bu bölgeden bombardıman etmiştir. Özellikle bunlardan birisi olan ‘Asyalı Annie’, mevzileri Morto Limanı’ndan Seddülbahir’e kadar uzanan Fransızlara çok zaiyat verdirmiştir. Fransız komutanı General Henri Gouraud, Asya kıtasından gelen bir top mermisinin isabet etmesi sonucunda ağır yaralanmıştır.

Çanakkale'ye 12 kilometre uzaklıkta bir yerleşke ve Antik bir kenttir. Dardanos'a adını veren kral tarafından kurulmuştur ve Kralın Tümülüsü şu an Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi yerleşkesi içersinde bulunmaktadır. Ayrıca Hasan Mevsut Şehitliği ve Dardanos Bataryası bu alanda bulunmaktadır. Müttefik filosuna bağlı ingiliz ve Fransız savaş gemileri, 18 Mart 1915 günü Çanakkale Boğazı’na gelmişlerdir. Türk sahil bataryaları ile Müttefik filosu arasında geçen savaşı takip etmek için en iyi yerlerden biri, Kepez Burnu’nun güneyindeki yükseltilerdir. Önlerde yer alan dört İngiliz savaş gemisinin hepsinin, tarihle ilgili isimleri vardır. Yunanlıları, Troia karşısında yöneten savaşçı kral Agamemnon, İngiliz Donananması tarihinin en meşhur amiraline ithaf edilen Lord Nelson, 1588 yılında, İspanyol Armadası’nın, İngiliz denizcileri tarafından yenilgiye uğratıldığı dönemdeki kraliçe Queen Elizabeth ve Kraliyet Donanması’nın kudretini temsil eden ve İngiliz İmparator...

Saros Körfezi'nde dalgaların bir heykeltraş gibi oyup şekil verdiği kayalar görülmeye değer. Küçük Anafartalar köyünü geçip Körfez'e doğru giderken önce bir lagün gölü var. Eskiden tuzla olarak kullanılan göl artık balık çiftliği. Sahile çıkıldığında uzun ince kumsallı bir plaj ve burunda ilginç kayalar. Sahil boyunca ilerleyince Gavur Limanı diye anılan balıkçı köyü çıkıyor karşımıza. Buradan çıplak gözle görülebilen, 200 metre kadar açıkta bir batık var. Suyun üstende kalan kısmı hurdacılar tarafından traşlanıp götürülmüş batık 27 metre derinliğe oturmuş bir İngiliz savaş gemisinin kalıntısıdır bu. Çevredeki koylar dolaşıldığında beş on metre derinlikte bile gemi batıkları görülebiliyor. Ancak bu batıklara dalmak izne bağlı. Dalış kulüpleri izin işlerini hallediyorlar. İyi yüzücüler şnorkelle bile dalıp batıkları seyredebiliyorlar. Yüz yıla yakın bir zamandan beri burada duran batıklara bakıp tarihin dramatik günlerini hatırlıyor insan. Bir büyük savaşın acılar...

Conkbayırı'na ilerlerken Quinst Post, Baby 700 mezarlıklarını görüyoruz. Kocaçimen Tepe'yi almaya çalışan Anzak askerlerini 25 Nisan sabahı Mustafa Kemal bu tepede durdurmuştu. Anzakların ilk direnişle karşılaşmaları ve 2000 kayıp vererek geri çekilmeleri burada gerçekleşmişti. Burada beş kitabe dikili.

Atatürk'ün 57. Alay'a verdiği çok ünlü emir şöyleydi: "Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir."Emri alan 57. Alayın erinden komutanına kadar tamamı burada şehit oldular. 57. Alay Şehitliği ve Şehitlik Anıtı burada.Biraz ileride de En Yaşlı Gazi Anıtı ile Mehmet Çavuş Anıtı görülüyor.

Anafartalar Ovası'na doğru giden yol üzerinde yabancı mezarlıkları var: Walker Ridge, The Neck, Embarkation Pier N.2, 7th Field Ambulance. Bir km. sonra Damakçılık Bayırı Anıt Kitabesi görülür. Kabatepe'ye doğru giderken Conkbayırı levhasından sola dönünce 2 km. sonra Mehmetçiğe Saygı Anıtı karşımızda. Savaşa üsteğmen olarak katılan ve daha sonraları Avustralya Genel Valisi olan Cosey'in anlatımından canlandırılmış bir anıt. Cosey on metre aralıklı siperler arasında çatışma sürerken savaşa ara verildiğinde yaralı ve ölülerin toplanması sırasında yaralı bir İngiliz subayını bir Türk askerinin siperinden çıkıp İngilizlerin siperine bırakıp dönüp gidişini anlatışına dayanan gerçek bir öyküden alıyor adını ve konusunu. Kuzeye doğru devam edildiğinde Kanlı Sırt Kitabesi, ardından Yeni Zelandalılar için yaptırılan Lone Pine (Tek Çam) Anıtı'nı görüyoruz.

Soğanlıdere'den Behramlı Köyü'ne ulaşılıyor. Sola sapan yol 2 km kadar sonra Alçıtepe Köyü'ne çıkıyor. Sol taraftaki askeri birliğin bahçesinde Alçıtepe Garnizon Anıtı var. Onbin kadar askerin kemiklerinin köylüler tarafından toplanıp buraya getirildiği söylenegelir. Onların anısına mermer bir anıt yapılmış. Alçıtepe'nin eski adı Kirte (Kirthea). 25 Nisan 1915'de yapılan çıkartma harekatının hedefiydi. Kirte sonradan Mareşal olan Fevzi Çakmak'ın karargahının bulunduğu yerdi. Garnizon Anıtı'nın solundan dönen toprak yol doğuya doğru Alçıtepe'ye çıkıyor. İtilaf Kuvvetleri gemilerden topçu desteği ile çııkıp Kirte Deresi'nde toplandıkları ve 28 Nisan'da başlayan ve 3 aşamada devam eden Kirte Savaşları'nda ondörtbin Türk ve bir o kadar da itilaf devletine bağlı asker öldü. Türk kuvvetleri tüm olanaksılıklarına rağmen  cepheyi korumayı gene de başarıyorlardı. Yol boyunca görülen Skew Bridge, Redoupt, Twelve Tree Copse, Pink Farm meza...

Hamidiye Tabyaları'nın bitiminde solda SeyitOnbaşı'nın anıtı var. Sağ taraftaki tepe ise Mecidiye Tabyası. Tabya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey'in komutasındaki bu stratejik nokta 18 Mart günü yoğun saldırıya hedef oluyor. Bataryadaki topların çoğu parçalanıyor, askerin çoğu şehit oluyor. Ancak Seyyit Onbaşı 276 kiloluk mermiyi tek başına sırtlanır ve merdivenlerden çıkararak hasarsız toplardan birine yerleştirerek topu ateşler. Bu mermi Fransız zırhlısı Ocean'a isabet eder ve zırhlı batar. Fransız filo komutanı çekilme emri verir. Bu kritik atışla ilgili bir söylencede merminin bacadan geminin içine düştüğü anlatılıyor. Seyyit Onbaşı savaştan sağ çıktı ve memleketi Havran'a dönebildi.

Bir kapalı çarşıdır ve Çanakkale'de bulunur. 1890 senesinde Musevi cemaatinin ileri gelenlerinden Eliyau Hallio tarafından yaptırılmıştır. Kapı kitabesinde Osmanlıca ve İbrani Harfli (Ladino) iki yazı bulunmaktadır. Osmanlıca olan yazıda çarşının "Adülhamid Han-ı Sani El Gazi (II. Abdülhamit) efendimizin saye-i ihsaniye ve riayetperverîlerinde tebaa-yı sadıka-yı Museviyye'sinden Elya Halyo bendeleri" tarafından yaptırıldığı ifade edilmiştir. Ladino olan kitabede Yahudi Takvimi'ne göre 5650 yılında ve  Tişri ayında "Sultan 2. Abdülhamid'in saltanatının 14. yılında Eliyau Hallio tarafından yaptırıldığı" yazılmıştır. Çarşının orijinal ismi "Passage Hallio"dur. Ancak girişinde bulunan çift yönlü aynalardan ötürü Aynalı Çarşı olarak bilinmektedir. Çanakkale'nin meşhur Çanakkale Türküsü'nde de Aynalı Çarşı'nın adı geçmektedir.

Ermeni kilisesi yanında yer alan ve 1890’lı yıllarda ermeni sıbyan okulu olarak inşa edildiği bilinen yapı uzun yıllar tekel deposu olarak kullanılmıştır. 2006 yılında Çanakkale belediyesi tarafından satın alınmış, sponsorlar desteğiyle restorasyonu gerçekleştirilmiştir. 2005 yılında kaybettiğimiz Troya kazıları başkanı Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann’ın vasiyeti üzerine, kütüphanesi bu yapıya taşınarak yaklaşık 10,000 kitaplık prestijli bir kütüphane yapısı olarak 2007 şubat ayında açılışı gerçekleştirilmiştir. Kütüphane Troya vakfına tahsis edilmiş olup kültür etkinlikleri için de kullanılmaktadır.

Çimenlik Kalesi: 1452 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Boğazın en dar yerinde olup, karşısında bulunan Kilitbahir Kalesi ile Boğazı hakimiyet altında tutmasından dolayı büyük bir stratejik öneme haiz olan kalenin burçlarının 1551 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından tamir ettirildiğini Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinden öğreniyoruz (Seyahatname, İstanbul, 1315 ve 303). Çimenlik Kalesi, dış surlar ve iç kale olmak üzere iki kısımdan oluşur. Dış surlar, 5 m kalınlığında, 100x l5x m. ebadında olup, dikdörtgen şeklindedir. Kapıdan girişte, 15.5 metre yüksekliğinde, yumak biçiminde bir kulesi, bunun yanında 5x12 m. boyutlarında bir camisi vardır. Avluda aynı tarihlerde bir hamam yapılmıştır. İç kalesi 29x44 m. boyutlarıyla ve 22 m. yüksekliğiyle kitlevi görünümdedir. İç kalenin duvarlarının kalınlı-ğı 7 m. civarındadır. Taş bir merdivenle kaleye girilir. Kale dört katlıdır. İkinci katta, 5 m. çapında kub-beli 10 oda vardır. Kale dışında 25 cm. ç...

Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.[9] İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti konumundaki İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'na girmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Savaş sonucundan iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir. Osmanlı İmparatorluğu, Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914'ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, İmparatorluk'un eninden sonunda Almanya'nın ana gücü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına ...

Bugün Çanakkale Türkiye'nin en modern çevrelerindendir. Geniş kaldırımları, temiz caddeleri, bakımlı binaları ile örnek bir şehirdir. Henüz altyapısı tam oturmamışsa da kültürel anlamda Çanakkale ili Türkiye'de önde gelen çevrelerdendir. Toplumda çekirdek aile yaygındır. Toplum,Göçmenler , Türkmenler, Pomaklar, Yörükler, Çerkezler ve az sayıda Boşnak'tan oluşur. Pomak ve Yörükler genelde tarım ile uğraşırlar. Bir Yörük kişisi ile Pomak farklı biçimde geleneksel giysiler giyer. Çanakkale, binyıllar boyunca farklı toplumların egemenliğinde kalmış, gerek mimarisinde gerek yaşamda onlardan izler taşımaktadır. 70'li yıllardan itibaren ile yapılmaya başlayan ticarî yatırımlarla ildeki geleneksel toplum yapısı yerini hızla modernize olmuştur. Ticarî yatırımlarla ile ulaşım kolaylaşmış ve şehrin görünümünün değişmesi böylece başlamıştır. Yörede erkeklerin şalvar giydiği pek görülmez. Yöre mutfağı ise birbirinden lezzetli tatlara sahiptir. Çanakkale mutfağını anlatac...

Eski çağlarda, Hellespontos ve Dardanelles olarak da adlandırılan ilde 3000 yıldan beri yerleşim olduğu bilinmektedir. Bugün bile kalıntıları bulunan Truva (Troia, Troy) Antik kenti M.Ö 2500 yılında büyük bir depremle yıkılmış ve bölge uzun yıllar Lidya'lılarca yönetilmiştir. Çanakkale, Cumhuriyetin ilk yıllarında Biga ve Gelibolu sancaklarının kaldırılması ve her ikisinin ortasında bulunan Çanak köyününün il ilan edilmesiyle meydana gelmiştir. 1927 Nüfus sayımında Çanakkale'ninMerkez Nüfusu sadece 8.500 kişi idi..  Osmanlı Devleti döneminde de Karesioğulları Beyliğinin yıkılması ile ilin bugünkü topraklarının büyük bir bölümü ele geçirilmiş, Bizans'a sayesinde ilin fethi daha da kolaylaşmış ve Boğazlar ile birlikte kontrol Osmanlı Devleti'ne geçmiştir. Millattan önce 336 yılında bölgede en önemli güç hâline gelen Pers İmparatorluğu Helenizm'i tüm dünyaya yaymak amacındaki Büyük İskender Granikos Çayı (Biga Çayı) kıyılarında büyük bir bozguna uğratılmı...

Asya (Anadolu) ve Avrupa (Trakya) kıtalarında toprakları bulunan, kendi adını taşıyan boğaz ile ikiye bölünmüş bir şehirdir.Çanakkale ili, Türkiye Cumhuriyetinin kuzeybatısında, topraklarının büyük bölümü Marmara Bölgesi sınırları içinde kalan, 25° 40' - 27° 30' doğu boylamları ve 39° 27' - 40° 45' kuzey enlemleri arasında 9.887 km²'lik bir alan kaplayan  Ege Denizi'nde Türkiye'ye ait en büyük adalar, Bozcaada ve Gökçeada, Çanakkale iline bağlıdır. 2010 TUIK verilerine göre ilimizde merkez ilçeyle beraber 12 ilçe, 22 belde ve 565 köy vardır.Anadolu'nun en batı noktası olan Baba Burnu ile Türkiye'nin en batı noktası Gökçeada'daki İncirburnu il sınırları içindedir.